100. MEKTUP Sevgili Anneciğim ve Babacığım! Biz Türkiye’ye geleli yaklaşık 15 gün oldu. Her şey çok güzel. Önce İstanbul’u gezdik. Boğaziçi, Sultanahmet camisi, Ayasofya ve daha birçok yer… İstanbul’da 4 gün kaldık. Sonra otobüsle İzmir’e gittik. Arkadaşımız Mehmet bizi karşıladı. Biz her gün Mehmetle beraber gezdik, o çok iyi rehberlik yaptı. Bizi ailesiyle tanıştırdı. Annesi Ayşe hanım ve babası Can bey bize çok sıcak davrandılar, bizi akşam yemeğine kendi evlerine davet ettiler. Çok mutlu olduk. Onlar bize kendi kültürlerini tanıtmak için her şeyi yaptılar, bizi bir Türk düğününe davet ettiler. Ben ve Dima bol bol resim çektik. İzmir’in olağanüstü güzelliği, Kordon boyunda gezinti, Karşıyaka’da sahilde akşam yemeği... inanın anlatmakla bitmez. Çok güzel anılarla size döneceğim ve hepsini anlatacağım. Anneciğim ve Babacığım, beni merak etmeyin, her şey çok iyi gidiyor. Tatilimiz iki gün sonra sona erecek, biz İzmir’den Moskova’ya uçacağiz. Ben Mehmet ve ailesini yaz tatilinde Moskova’ya davet ettim. Eğer zaman uygun olursa geleceklerini söylediler. Saygılarımla… Kızınız SVETA. |
ÏÈÑÜÌÎ Äîðîãèå ìîè ìàìî÷êà è ïàïî÷êà! Ïðîøëî óæå îêîëî 15 äíåé, êàê ìû ïðèåõàëè â Òóðöèþ. Âñå î÷åíü õîðîøî. Ñíà÷àëà ìû ãóëÿëè ïî Ñòàìáóëó. Áîñôîð, ìå÷åòü Ñóëòàí-Àõìåò, Àéà-Ñîôèÿ è åù¸ î÷åíü ìíîãî ìåñò... Ìû áûëè â Ñòàìáóëå 4 äíÿ. Ïîòîì íà àâòîáóñå ìû ïîåõàëè â Èçìèð. Íàø äðóã Ìåõìåò âñòðåòèë íàñ. Ìû êàæäûé äåíü ãóëÿëè âìåñòå ñ Ìåõìåòîì, îí áûë íàì î÷åíü õîðîøèì ãèäîì («äåëàë ðàáîòó ãèäà»). Îí ïîçíàêîìèë íàñ ñî ñâîåé ñåìüåé. Åãî ìàìà Àéøå õàíûì è ïàïà Äæàí áåé î÷åíü òåïëî îòíåñëèñü ê íàì, ïðèãëàñèëè íàñ ê ñåáå äîìîé íà óæèí. Ìû áûëè î÷åíü ðàäû. Îíè ñäåëàëè âñå, ÷òîáû ïîçíàêîìèòü íàñ ñî ñâîåé êóëüòóðîé, ïðèãëàøàëè íàñ íà òóðåöêóþ ñâàäüáó. ß è Äèìà ñíÿëè î÷åíü ìíîãî ôîòîãðàôèé. Íåîáû÷àéíàÿ («ñâåðõúåñòåñòâåííàÿ») êðàñîòà Èçìèðà, ïðîãóëêà ïî íàáåðåæíîé Êîðäîí, óæèí íà ïîáåðåæüå â Êàðøûÿêà... ïîâåðüòå, ðàññêàç íå çàêîí÷èòñÿ... (olağan – îáû÷íûé, îáûêíîâåííûé) Ñ î÷åíü õîðîøèìè âîñïîìèíàíèÿìè âåðíóñü ê âàì è âñå ðàññêàæó. Ìàìî÷êà è ïàïî÷êà, íå ïåðåæèâàéòå çà ìåíÿ, âñå èäåò î÷åíü õîðîøî. ×åðåç äâà äíÿ íàø îòäûõ çàêàí÷èâàåòñÿ, ìû ïîëåòèì èç Èçìèðà â Ìîñêâó (son – êîíåö; ermek – äîñòèãàòü). ß ïðèãëàñèëà Ìåõìåòà è åãî ñåìüþ íà ëåòíèé îòïóñê â Ìîñêâó. Îíè ñêàçàëè, ÷òî åñëè áóäåò ïîäõîäÿùåå âðåìÿ, òî ïðèåäóò. Ñ óâàæåíèåì, Âàøà äî÷ü Ñâåòà. |